Tv100’de yayınlanan Candaş Tolga Işık’ın sunduğu “Az Önce Konuştum” programının konuğu Uğur Dündar’dı.

Programın en dikkat çeken sorusu Candaş Tolga Işık’ın: “Şimdiki medya patronları çok tartışmalı. Gazetecilik ile alakası olmayan kişiler, para kazandırması mümkün olmayan kurumları alıyorlar, siyaseten ya da kendi çıkarları uğruna medyaya giriyorlar” sözü programın yayınlandığı Tv100 kanalın sahibi olan Necat Gülseven’e de bir gönderme gibi algılandı. Gülseven İmam Hatip Lisesi mezunu ve daha önce turizm ile ilgileniyordu.

Aydın Doğan’a Her Dönem Çok Baskı Yapıldı
Candaş Tolga Işık’ın “Aydın Doğan nasıl bir patrondu size müdahele ediyor muydu?” sorusuna Uğur Dündar : “Aydın Doğan çok iyi bir patrondu bana karışmadı. Aydın Bey’e her siyasi dönem çok baskı yapıldı, bu dönemde de çok baskı yapıldı ağır vergi cezaları kesildi. Bir gün beni Ortaköy’deki evine çağırdı. Sürekli kaşınıyordu belliki stresten karaciğeri bozulmuş ondan kaşınıyordu. Bana acıyın dedi. Aydın Bey hep gözün içine bakarak konuşurdu o gün gözüme bakmadan konuştu. Sen Türkiye’nin en iyi televizyoncususun Star Tv ölüydü ölüyü dirilttin dedi ve Star Tv’yi Ferit Şahenk’e sattığını söyledi. Ferit’in babası çok iyi arkadaşımdı. Ferit bana “babamın yadigarısın” derdi. Televizyonu aldıktan sonra beni hiç aramadı.”

Aydın Doğan 2023’te Medyaya Dönüyor Mu?
Işık’ın “Aydın Doğan medyaya dönüyor mu?” sorusuna ” Sanmıyorum bu yaştan sonra o stresi yaşamak istemez ama senin kaynakların güvenilirdir” demesi üzerine Işık: “bana güvenin 2023’te medyaya dönüyor. 2023 yılında Demirören ile yaptığı medyaya girmeme sözleşmesi bitiyor” demesi üzerine Dündar:” Medyaya dönerse ve isterse seve Aydın Doğan ile çalışırım ama gençlerin önünün açılması gerektiğini düşünüyorum. Aydın Doğan dışında kimse bana iş vermeye cesaret edemedi. Sadece Burak Akbay cesaret etti.” dedi.

Cem Uzan Bana Müdahale Edince Ayrıldım
Patronlar ile çalışmadan önce ilk konuştuğum şey bana müdahale etmemeleridir. Paradan önce bunu konuşurum. Uzan’lar ile 2 yıllık sözleşme yapmıştım 8 ay çalıştım. Bir gün alt yazı geçmek istemişti. Bankasının sermayesinin yeterli olduğu, para sıkıntısı olmadığını bankasının durumunun iyi olduğunu yazan bir banttı, yayınlatmadım. Diğeri Mesut Yılmaz’ın kardeşi Turgut Yılmaz’ın beyaz enerji dosyasında yargılanacak isimler arasında yer almasıydı. Haberin yayınlanmamasını istediler, yayınladım. Yol ayrımına girmemize o haber sebep oldu. Cem Bey adam çıkarmamı istedi kabul etmedim. O zaman maaşlarından kesilmesini istedi. Onu kabul ettim. Sekreterim benim paramdan getiriyor, arkadaşlarımın maaşlarından kesilen kısmını onlara ödüyordu. Öyle idare ettik. O zamanlar beni de içeri atmak için çok gayret gösterdiler. O zaman yargı siyasetin etkisi altında değildi şimdiki gibi. Takipsizlik kararı verildi. Ayrılmak istediğimi söyledim Cem Uzan dediki “ayrılacaksanız çalıştığınız sürenin parasını kesin, üzerini bize ödeyin”. 1 saat sonra 1 milyon dolar getirdim önlerine koydum. Şaşırdılar beklemiyorlardı. Hay hay dediler kapıya kadar uğurladılar beni. Uzan’lar bana müdahale etmeye çalışınca oradan ayrıldım. 2001 o zaman kriz var. Çalışma arkadaşlarıma da 200 bin dolar dağıttım sıkıntı çekmemeleri ve güvenlerini sarsmamak için.

Şimdiki Medya Patronları çok tartışmalı
Candaş Tolga Işık’ın ” Şimdiki medya patronaj çok tartışmalı. Gazetecilik ile alakası olmayan kişiler, para kazandırması mümkün olmayan kurumları alıyor, siyaseten ya da kendi çıkarları uğruna medyaya giriyorlar. Tablo böyle. En çok zararı medyaya bu kişiler veriyor değil mi?” sorusuna Uğur Dündar: ” Öyle. Benim çalıştığım kurum öyle değil tabi. Gazetecilikten para kazanma devri bitiyor. Yavaş yavaş dijitale evriliyor. Görkemli medya patronu olmaya gerek yok artık. Dijital sayesinde herkes kendi patronu olabiliyor. ” diye cevap verdi.